Baharda Kefken, Kerpe
İstanbul ile ilgili yazıları okuyunca ya da belgeselleri izleyince İstanbul’u insanın sevesi geliyor değil mi?
Oysa ben her fırsatta İstanbul dışına kaçmak istiyorum. Eğer yaşayacak bir haftasonunuz var ise, her yer öyle kalabalık ki. O nedenle bıkmadan usanmadan İstanbul çevresini tarıyoruz bazen yalnız, bazen arkadaşlarımızla.
Bu sefer Kerpe ve Kefken’i denemeye karar verdik. Bir zamanlar Şile ve Ağva üzerinden gitmeye kalkmış, epey bir saat sonra ulaşmış, pek de bir şey anlayamadan geri dönmüştük. Bu sefer TEM’den Kandıra üzerinden gitmeye karar verdik.
İstanbul- Kefken arası bu yoldan 170 km. 2 saati biraz geçebilir. İzmit’e gelemeden Kandıra yoluna dönüyorsunuz sadece. Kandıra’ya girmeden hemen sağda yer alan, Mavi Köşe Restaurant’ta bir kahvaltı molası verdik. Dış bahçe henüz açık değildi. Ama içeride nazik ve işinin ehli garsonumuz ile temiz ve özenle hazırlanmış kahvaltımız bize mutlu etti. Garson beyin de önerisi ile Kefken’e tabelasını izlersek, Seyrek ve Kerpe’yi kaçıracağımızı öğrendiğimiz için, önce Kerpe’yi hedefledik.
Yol Kandıra’nın dışından devam ediyor. Kandıra’yı ve yoğurtçularını geride bırakarak hızla Kerpe’ye ilerledik. Kerpe girişinde Seyrek tabelası var. Bu yol Kocaeli Yürüyüş Parkuru olarak işaretlenmiş bile. Kerpe koyunun hemen solundan ilerleyen yolda, birden sağ tarafta nefis kaya, kumsal, deniz manzaraları ve solda harika bir fıstık çamı ormanı ile karşılaşıyoruz. Altında menekşeler, adını bilemediğimiz binbir türlü çiçekler, yürüyoruz, fotoğraf çekiyoruz. Orman güzel.
Biraz ileride bir piknik, kamp yeri ile karşılaşıyoruz. Şimdilik bir kenarda bekleyen piknik masalarını görünce, havalar iyi olduğunda ya da deniz mevsimi geldiğinde ne çok kalabalık olacağını tahmin etmek, zor değil. İki tarafı tepe, kenarından bir dere akıyor. Denizin ve derenin getirdiği, ama ne yazık ki yok etmeye yetemediği plastik yığınını görmezden geliyoruz. Ama ne zaman akıllanacağız da etrafımıza çöp atmayacağız diye kendimize sormadan edemiyoruz. Her taraf çiçek, papatya, düğün çiçeği, hindiba, adını bilemediğim bir tür mor zambaklarla süslü, nasıl bir çayırlık, seyretmeye doyamıyor insan. Bu fırsatı kaçırmayıp gelmiş, bir iki aile mangallarını tüttürüyor bile.
Biz de bu güzel ortamın keyfini çocukların uçurtma uçurmasını kah izleyerek, kah dolaşan ipleri çözmeye çalışarak geçiriyoruz. Deniz kenarındaki çakıllı kumsal, az önce tepeden gördüğümüz kayalıklarla devam ediyor. Deniz kenarında çocuklar için keşiflerle dolu mağaracıklar da var.
Sonradan adının Ömeryeri olduğunu öğrendiğimiz bu güzel çayırlık koyda, çiçekler, uçurtmalarla kendimizden geçip epey bir zaman tüketince, bu seferlik virajlı yollardan Seyrek’e gitmeme kararı alıyoruz. Çünkü planımızda Kerpe, Kefken ve Pembe Kayalar var.
Geldiğimiz yoldan döndüğümüzde Kerpe ile karşılaşıyoruz. Yazlıklar var, ama gözü rahatsız ettimiyor, deniz kenarı şirin bir kasabacık, koy tam bir kapalı havuz, kıyıda sıra sıra restoranlar var.
Arabayla devam ediyoruz, yine arkasında yazlıklar olan Kumcağız’dan geçiyoruz, sahili şirin, ama yazın olabilecek kalabalığı hayal bile edemiyorum. Pembe Kayaları arayarak, Kefken’e ilerliyoruz. Kefken’in önünde bir adacık var. Hep anlatıldığı üzere Karadeniz, Ege’nin tersine Adasız bir deniz. Giresun Adası ile Kefken dışında en azından bizim karasularımızda bir ada yok bildiğim kadarıyla.
Kefken’den Cebeci tarafına doğuya ilerlediğimizde, Pembe Kayaları görmek istiyoruz, ama maalesef ne bir yönlendirme, ne bir levha, imdadımıza Foursquare yetişiyor. Cebeci sahiline inmeden bir arıtma tesisi var. İşte tam bu arıtma tesisinden giriyorsunuz. Foursquare’den harita bağlantısına tıklayıp, burunda kayalık bir yere gittik ama gerçekten de anlayamadık, doğru yer mi diye, çünkü bu kayaların olduğu kıyıda muhtemelen arıtma tesisi ile ilgili beton geniş kuyu gibi birşeyler yapılmış. Üzülerek bakakalıyoruz.
Denize doğru indiğimiz zaman aradığımız kayalıkların burası olduğunu anlıyoruz. Çok özellikli bir jeolojik oluşum belli ki. Katmanlar halinde sarı, pembe ve gri renkli kayalar, kayaçlar, üzülerek belirtmek lazım ki, böylesine bir oluşum nefis bir kaya açık hava müzesine dönüşebilirdi. Hala çok geç değil.
Gezerken yuvarlak hatlı oyuklara rastlıyoruz, rengi nedeniyle buradaki kayaların, İstanbul’da pek çok eski eserin sütunları, taşları için kullanıldığını da öğreniyoruz.
Biz ayrılırken, kayalarda patlayan ve harika enstanteneler yaratan dalgaların timelapselerini çekmek için fotoğrafçılar geliyor.
Yine hızlıca Foursquare yardımı ile en uygun yer olarak gözüken Kerpe’nin doğu burnundaki Karagöz Restaurant’a gitmeye karar veriyoruz. Kalamar, karides İstanbul’da alıştığımızın aksine bol porsiyon, nefis bir salata, rakı, balık, karşıdan Kerpe’nin güvenli koyunu, arkada ormanlarını, sabahtan keşfettiğimiz Ömeryerini izlerek öğlen yemeği, akşamüzeri karışımı bir şey yapıyorz. Hava nefis, hele bir de yanımızdaki defne ağacının kokusu geliyor, nefis…. Sahilde erken denize atlayan genç delikanlıların sesini duymamaya başlıyoruz.
Garsonumuz, Kerpe’nin bir zamanlar adının Kalpe olduğunu, Cenevizliler öncesinde bile yerleşim için seçilen elverişli bir yer olduğunu anlatıyor. Birçok buluntu varmış, değirmen taşları vb.. Eminim bir araştırılsa, değerlendirilse neler neler çıkacak. Bir de zaten internetten bakınca bu söylenenin dışında bir şey göremiyoruz.
Bu güzel liman belki Karadeniz’e açılan Argonotlara bile ev sahipliği yapmıştır, kim bilir?
Ülkemiz güzel, doğa ve tarihin eşsiz bir buluşması, bu kadar çok üniversite açılmışken hazır, hepsine planlama, uygulama adına bir dolu proje çıkmaz mı sizce? Yerel belediyeler de destekler,ulularlarası fonlardan destek alır.
Karadeniz’e bir Argonatlar Rotası yakışır.
Yaz için garanti veremem, aradığınız sakinlik ve huzur için İstanbul ve İzmit’e çok yakın, ve ilk ya da son bahar rotaları için gitmeye değer.
Comments:
Çok faydalı bir yazı olmuş elinize sağlık….
çok teşekkürler
BEN GONDEREYIM OTLAR BURDA COOOK VAR
neden olmasın
I might be beantig a dead horse, but thank you for posting this!
dear lacey,
the horse is awakening, hopefully
A praicootvve insight! Just what we need!
Nağme cim ellerine sağlık.
teşekkür ederim çilerciğim
yemeklerı yaglı bı pletes hocası ve işletmesı bırlıkte yapıyorlar boyle sacmabır yer hayatımda gormedım temızlıgı kalanlara yaptırıyorlar eger yapmazsan yemek yok herkezın 3-4 saat yurumekten agakları su toplamıs temızlık kesınlıkle yok hıjyen yok bır tane sertıfıkalı ınsan yok telefon cekmıyor odalarda buz dolabı yok bı fon makınası bıle calıstıramıyorsunuz
sıtede okuduklarınızın 100- 99 yalan dolan
ınternet reklamından baska hıc bır sey yok kesınlıkle soylenenler vaat edılenler hepsı yalan zaten sozlesmelerını ıyce okuyunca anlarsınız saglık bakanlıgılı onayıda yok şirket dıye ruhsatları var …. doktoru hemsıresı temızlıkcısı hocaları dıyetısyenı hıc bırseyı yok.tek dogru soyledıklerı özgur hoca ıle yuruyus …. öburlerıne sakın ınanmayın paranızı bastan alıyorlar ve vermıyorlar
Merhaba,
yaşadığınız deneyim için çok üzüldüm. Biz Darıdere de kendi olanaklarımızla çadırda konakladık.
Yorumunuzu siteye ekliyorum ki söz konusu tesiste konaklama olanaklarını kullanıp sizin gibi zor durumda kalınmasın. İyiyi ve kötüyü bilgi olarak paylaşacağız ki bu tip yerler de iş sahibi olmanın, müşterinin önemini anlasınlar
iyi günler dilerim
Merhaba,
Biraz evvel pişirmem tamamlandı.Çok pratik ve lezzetli bir yemek.
Tarif kolaylığı için de ayrıca teşekkür etmek isterim.
Sevgiler
Ahenk Akyüz
Afiyet olsun
sevgiler
Merhaba ben frig evinden gürcan beyin eşi.yorumlar ve fotoğraflar için teşekkürler.
Tekrar bekleriz frig evine.
http://www.frigevi.com
Gecen sene Mart ayinda Bodrum a gitmistik ve orada yengem cok lezzetli kuzu etli yapmisti. Nohut da eklemisti. Cok guzel olmustu. Tarifini yazmamistim. Nagme cim, senin tarifle yapacagim, cok tesekkurler. Bakalim Istanbul da bulacak miyiz?
İstanbul’da bir ot pazarı olsa ne hoş olur. GErçekten çok lezzetliler
Aklıma hemen gelenler;
organik pazarlar ?
ya da Kanyonda Cuma günü kurulan Datça Murat Bey Çiftliği pazarı ; arkadaşlarım oradan ısırgan bulmuşlardı
bir de Okmeydanında bir Kastamonu pazarı var diyorlar ama ben henüz oralara ulaşamadım
Ben bulursam size de alayım / getireyim
sevgiler
ELİNE SAĞLIK
Çok beğendim bütün ayrıntıları vermişsin tesekkurler
muhteşem bir tarif
sabah oğlum efe ve arkadaşına yaptım, akşamüstü de kendime keyif için:)
diğer tarifleri denemek için sabırsızlanıyorum.
sevgiler
Bunlar çok nefis görünüyor. Bakalim bizim evdekiler tarifi kimden aldığımı tahmin edebilecekler mi
bakalım
bu da guzellllll elinize saglik